MHP’li Özdemir, TBMM’de Azerbaycan Muhtırası’nı anlattı
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, Türk Askerinin Azerbaycan’daki görev süresini bir yıl daha uzatan Cumhurbaşkanlığı tezkeresine ilişkin TBMM Genel Kurulu’nda konuştu. Özdemir, “İnşallah irademiz, kararlılığımız ve azmimiz, 21. yüzyılı Türklerin ve Türkiye’nin yüzyılı yapma hedefine ulaşacak ve Türk milletinin dünyaya insanca yaşanabilir koşullar getireceğini” ifade etti.
“Aziz ve kardeş ülke Azerbaycan’ın ordusu, 27 Eylül 2020 tarihinde Ermeni kuvvetlerinin saldırgan saldırılarına karşı operasyonlara başlamış ve kırk dört gün süren kahramanca çabalar sonucunda sarsılmaz bir irade ve kararlılıkla hakkı olanı tesis etmiştir. Türklerin iktidarına son verildi ve Karabağ otuz yıllık işgalden sonra anavatana geri getirildi.” Özdemir, Karabağ zaferinin mazlum coğrafyalarda yeni umudun başlangıcı olduğunu belirtti. Özdemir, Karabağ zaferinin, insanlığın şeref ve haysiyetini korumak için mücadele edenler açısından ibretlik bir davanın yansıması olduğunu belirterek, “Bu bakımdan Karabağ’da kazanılan zafer, tüm mazlumlar için yeni bir umudun başlangıcı olmuştur. coğrafyalarda, sadece Kafkaslar’da değil, küresel anlamda Türklük lehine sonuçlar ürettiğini belirterek, “Farklı bölgelerde mazlumların Türklere olan inancını ve güvenini de güçlendirdi.” ifadelerini kullandı.
Özdemir konuşmasında, Azerbaycan’ın Hankendi’de yürüttüğü terörle mücadele operasyonunun 24 saatten kısa sürede zaferle sonuçlandığını belirterek, “Hankendi ile Türklüğün zaferi bir kez daha pekiştirildi. Azerbaycan, bunu yapmayacağını açıkça ortaya koydu.” Koşullar ne olursa olsun Ermeni terörüne izin verin.” “Egemenlik haklarını korumaktan vazgeçmeyeceğini bir kez daha göstermiştir.” söz konusu.
“Türk askerinin Karabağ’daki varlığı Azerbaycan için önemli bir güvence, bölgesel istikrarın sağlanması açısından da en önemli güvence haline gelmiştir.” Özdemir, Türkiye’nin teklifiyle Kafkasya’da 3+3 formatında iş birliği mekanizmasının hayata geçirilmesine yönelik ilk adımın atıldığını belirterek, “Ekim ayında İran’ın ev sahipliğinde bölge ülkelerinin dışişleri bakanları toplantısı kayıtlara geçti. Gelecek vaat eden bir gelişme olarak, “Toplantının ülkemiz mülkiyetinde yapılacak olması, önerimize diğer ülkelerin de olumlu baktığını gösterdiği gibi, olumlu sonuçlar alınacağını da gösteriyor” dedi.
Özdemir, bölge dışındaki bazı aktörlerin, özellikle de Ermenistan’a yönelik provokatif eylemlerinin tüm taraflar için tehdit oluşturduğunu ve kabul edilemeyeceğini belirterek, “Fransa’nın son dönemdeki bazı politikalarına karşılık verilirse en büyük zararı Ermenistan görecektir. Bir yandan Ermeni diasporası Amerikalılardan etkilenecek Amerika Birleşik Devletleri’nin, diğer yandan Fransa’daki çabalarının yıllardır en büyük kaybının Ermenistan’a verildiği tartışılmaz bir gerçektir. Hem ABD’de hem de Fransa’da yaşayan ve yargılayan Ermeni diasporası, Ermenistan olmuştur.Bunun temel sebebi Türkiye ile Azerbaycan arasındaki düşmanlığın devam etmesiydi.Bu durumun tersine dönmesi Ermenistan’ı sömüren diasporayı açıkça alarma geçirdi.Çünkü temel argümanı ele aldı. Ermenistan’ın komşularıyla ilişkilerini normalleştirerek durumunu iyileştirme çabasında olduğunu ve şimdi de Ermeni diasporasının değerini giderek düşüreceğini söyledi.
Kafkasya bölgesinde barış ve istikrar ortamı güçlendikçe küresel ticaret ve enerji tedariği açısından yeni fırsatların gündeme gelmesinin kaçınılmaz hale geldiğini belirten Özdemir, “Azerbaycan ile Nahçivan’ı birbirine bağlayacak Zengezur Koridoru Böyle bir dönemde, dolayısıyla Türkiye ve Azerbaycan tüm dünyanın dikkatini çekti.” Koridorun hayata geçirilmesiyle birlikte Türk dünyasının daha da kalkınacağı, elinin güçleneceği yorumları tartışılmaya başlandı ve Her ortamda değerlendiriliyor” dedi.
“Mehmetçik’in Kafkasya’da kalıcı barışın tesisi ve istikrarın sağlanması amacıyla Rusya ile kurduğumuz Ortak Merkez kapsamında faaliyetlerini sürdürmesi milli çıkarlarımız ve milli güvenliğimiz açısından açık bir zorunluluktur.” Özdemir, “Türk Silahlı Kuvvetlerinin bölgedeki aktif ve aktif rolü sayesinde, sadece Türkiye ve Azerbaycan için değil, tüm Türk dünyasının küresel etkinliğini güçlendirmesi değerli bir faktör olacaktır.”
MHP’li Özdemir, küresel sistemin çıkmaza girdiği, küresel mekanizmaların etkisiz hale geldiği bir ortamda Türk Devletleri Teşkilatı’nın geleceğin dünyasına yön verme yeteneğine ulaştığını belirterek, şöyle konuştu: Türk dünyası ülkeleri başta çevre olmak üzere batı dünyasının Türk ülkeleriyle bağlarını güçlendirecektir.” “Bunu daha makul bir yere taşıyacaktır. Böylece uzun yıllardır bu sınavlar sonucunda çeşitli sınavlara ve dayatmalara tabi tutulmaya çalışılan Türk dünyasının hareketliliği de artacak ve Türk dünyasının politikaları da artacaktır. Bölge dışı aktörler de bölgenin gerçek hak sahiplerine göre şekillenmeye başlayacak” dedi.
Türkiye ve Türk dünyasının hem Kafkasya Bölgesi’nde hem de tüm coğrafyalarda gerilimi tırmandıracak, barış ve refah ortamını bozacak her türlü faaliyete karşı olduğunu belirten Özdemir, “İnşallah irademiz, kararlılığımız ve azmimiz amacına ulaşır. 21. yüzyılın Türklerin ve Türkiye’nin yüzyılı olacağını, insanların insanca yaşayacağını.” “Şartları dünyaya Türk milletinin getireceği” dedi.
Konuşmasında Hamas ile İsrail arasındaki çatışmalara da değinen Özdemir, “İnsanlığın var olduğu günden bu yana hiçbir zulüm olmamıştır. Zalimin zulmünün arttığı yerde, mazlumun laneti her zaman galip gelmiştir. Zulüm devam etse de Bugün İsrail’in Gazze’de dışarı çıkması her birimizi üzüyor, İsrail’in “Bu nedenle gelecekte böylesine sapkın ve zalim bir yönetim anlayışının olmayacağı açıkça ortaya çıkmıştır. Sessiz kalarak zulme ortak olmayacağımız, her zaman mazlumların sesi olacağımız tüm taraflarca iyi anlaşılmalıdır” dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir ise, “Milliyetçi Hareket Partisi olarak İsrail terörünün sona ermesi yönündeki önerilerimizi yüksek heyetinizle paylaşmak istiyorum: Önce İsrail ile Filistin arasındaki çatışmaların durdurulması, sürdürülebilir bir barışın tesisi. ve ateşkes ortamının sağlanması ve insani yardım koridorlarının birleştirilmesi.” En kısa sürede açılması çok önemli. İkinci olarak İsrail’e kapsamlı bir yaptırım programı uygulanmalı ve Gazze’nin yakılması nedeniyle tazminatla cezalandırılmalıdır. Üçüncüsü İslam ülkelerinin katılımı ve desteğiyle bir barış gücü oluşturulmalı, garantör bir kurum işletilmelidir. Dördüncüsü, aynı çerçevede bir uluslararası barış konferansı düzenlenmeli Beşincisi, iki devletli çözüm ortamı derhal gelişmeli ve 1967 sonlarında kurulan, başkenti Doğu Kudüs olan egemen, bağımsız Filistin devletinin tanınması ve toprak bütünlüğü sağlanmıştır. Altıncı olarak, Netanyahu ve yönetimi kanlı elleri ve vicdanlarıyla savaş hatalarının sorumluluğunu üstlenmelidir. “Bu nedenle Lahey Adalet Divanı’nda yargılanması gerekiyor” dedi.
Küresel sistemin artık tamamen çıkmaza girdiğini ve küresel mekanizmaların etkinliğini tamamen yitirdiğini belirten Özdemir, “İnsanı temel alan, barışı ve istikrarı ön planda tutan politikaların geliştirilmesi ve uygulanması tüm insanlık için vazgeçilmez hale geldi; bu Türkiye’nin arzuladığı ve çabaladığı şey Türkiye’nin, kendi “Bölge başta olmak üzere tüm mazlum coğrafyalarda zulmün son bulması için mücadelesini sürdüreceğine şüphe yoktur” dedi.
“Hepiniz biliyorsunuz ki, İsrail’in en büyük destekçilerinden biri olan Amerika Birleşik Devletleri’nin, Kudüs’ü İsrail’in sözde başkenti olarak tanıma kararına rağmen, Birleşmiş Milletler’de İsrail’in öncülüğünde yapılan oylamada tarihi bir başarı elde edildi. Türkiye ve ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in sözde başkenti olarak tanıma kararı gerçekleşti.” “İsrail’i başkent olarak tanıma kararı, Türkiye’nin başarılı diplomatik faaliyetleri sayesinde dünya kamuoyu tarafından yalanlandı.” Özdemir, “Şunu hatırlatmak isterim ki, bugün Türk milletinin çocukları ve onların aziz temsilcileri, Türkiye Büyük Millet Meclisi milletvekilleri olarak, Hasan Onbaşı’nın Kudüs konusunda bıraktığı mirasa ve göreve sahibiz.” – KAYSERİ